Türkiye’nin elinde bulundurduğu coğrafi avantajlar, yer aldığı stratejik konum ve özellikle de sahip olduğu denizler, geçmişten bu yana Ülkemizi dünya arenasında ön plana çıkarmaktadır. Bu kıymetli mavi hazinenin farkında olan Türk milleti Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde, vatan toprağının her bir karışını olduğu gibi denizlerini de muhafaza etmiştir. Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasıyla birlikte Mavi Vatan’da da bağımsızlığından ödün vermeyeceğini tüm dünyaya ispat eden yüce ulusumuz, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin ‘Mavi Ekonomi’ ile birlikte büyüyüp gelişmesine imkân tanımıştır.
Bu yönde atılmış başlıca adım olan ve 1 Temmuz 1926’da yürürlüğe giren Kabotaj Kanunu, kendi karasularımızdaki tek irade ve tek hak sahibinin Türk milleti olduğunu resmen ilan etmiştir. Milli ekonomimizin ve Türk denizcilerinin öncelikle kendi maviliklerimizin gücüyle gelişip, aşama kat edeceğini işaret eden Kabotaj Kanunu aynı zamanda denizciliğimizin her alanda milli ve özgün bir yapıya kavuşmasını sağlamıştır. Bu kanun ayrıca geçmişi dünya denizlerinde yazdığı kahramanlık destanlarıyla dolu Türk milletinin iliklerinde var olan ‘denizci millet olma ruhunu’ bir kez daha ortaya çıkarmıştır.
Günümüzde de denizcilik endüstrisinin rekabetçi ülkelerinden olan Türkiye, sektörün tüm faaliyet alanlarında gösterdiği çaba ve özveriyle gün geçtikçe adını daha da yüksek sesle duyurmaya başlamıştır. Bunun yanı sıra; küresel denizciliğin çağımızdaki lokomotifi olan teknolojik gelişmeleri ve yenilikçi yaklaşımları benimseyerek uygulamaya geçirmiş Türk denizciliği, gelecekte lider denizci devletler arasında yerini alacaktır. Kamu ve özel sektörün güç birliğiyle uygulamaya konulacak ‘Yenilikçi ve geliştirici mavi politikalar’ sadece sektörümüzü değil milli ekonomimizi de ulusal ve uluslararası düzeyde daha ileriye taşıyacaktır. “Denizci millet, denizci ülke” olma hedefiyle atılacak bu adımlar; sürdürülebilir ve topyekün bir başarıyı getirmekle beraber aydınlık geleceğimiz olan çocuklarımızın da yarınlarının teminatı olacaktır. Tüm bunlarla birlikte; son yıllarda yaşanan savaşlar, sosyolojik ve politik gelişmeler iç denizlerimizdeki potansiyeli yenilikçi ve çağın gerekliliklerine uygun bir şekilde tam manasıyla ortaya çıkarmayı ihtiyaçtan öte mecburiyet haline getirmiştir.
Bu duygu ve düşüncelerle, ülkemizin ve tüm denizcilerimizin 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’nı kutluyor, başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, şehit ve gazilerimizi, denizciliğimize canı pahasına hizmet eden deniz emekçilerimizi saygı, rahmet ve minnetle anıyorum.
Hakan Çendik
Yönetim Kurulu Başkanı